Çocuğunuz teknolojiyle ilgilenirken sizi gördüğünde kapatıyorsa, tabletini elinize aldığınızda geriliyorsa, izlediği şeyi görmenizi istemiyorsa, geçmiş internet girişini siliyorsa dikkatli olmalıyız. Çocuklara teknolojiyi tamamen yasaklamak ya da serbest bırakmak kolaya kaçmaktır. Zor olan çocukları teknolojiden soyutlamadan onlara rehberlik edebilen, onlarla dijital dünyada karşılaşabileceği tehlikeler kadar bu dünyanın faydalı ve eğlenceli yanlarını anlatabilen ebeveyn olabilmektir. Okulda arkadaşlarından duyabilir, parkta oyun oynarken merak edebilir ve denemek isteyebilir. Bizlerin yapması gereken en önemli şey, dijital dünyada çocuğumuzu anlamaya çalışmak, öğrenmeye devam etmek ve iletişimi çocuklarımızla en güçlü yönümüz kılmaktır. 'ben anlamıyorum ki hocam' sözlerini duyar gibiyim. Nasıl ki sokağa çocuğunuzu bırakıp ne yaptığını takip ediyorsak teknolojiyle baş başa bıraktığımızda da onlara güvenli ortam oluşturabilmeliyiz. Kontrolsüz bir şekilde internet kullanımı sağladığımızda çocuğumuzu tanımadığı insanlarla görüşebilme, korkutucu cinsel içerikli görüntülere maruz kalma riskleriyle karşı karşıya bırakıyoruz.
Son zamanlarda çocuklarda disiplin sorunları gözlemlendiği, çocukların başarı düşüşlerini sadece uzaktan eğitim sürecinden kaynaklı olduğu konuşuluyor. Uzun süre teknolojiye maruz kalan çocukların aslında verdiği belirtiler bunlar. Çoklu ekran maruziyetinin çocuklar üzerindeki etkilerini şöyle sıralayabiliriz; bilişsel becerilerde azalma, sosyal gelişimde gerilik, hafıza zayıflığı, davranışsal problemler, beyinde anatomik değişiklikler (dürtülerin kontrolü (hiperaktivite), empati becerileri ve karar verme becerilerinde sorun yaşama) görülebilir.
Yapılan araştırmalarda çocuklarımız telefonla tabletle kontrolsüz bir şekilde yalnız kaldığında, Çıplaklık, cinsel içerikli sohbet ve içerikle karşılaşma oranı %70.9, kendine zarar verme veya intihar konularıyla etkileşime girme/haberdar olma %41, uyuşturucu kullanımı ve alkol konusunda çevrimiçi ortamlarda konuşmalar gençlerde %91, çocukların %45'i gençlerin %65'i çevrimiçi ortamlarda depresyon hakkında konuşmalar yapmakta, özellikle zorbalık görmüş çocuk ve gençlerde bu depresif paylaşımların sonu kendine ve karşısındakine zarar vermeyle sonuçlanabilir. İçeriğinde şiddet bulunan oyun ve videolara maruz kalması sonucunda, çevrimiçi ortamlarda arkadaşlarıyla şiddet içeren konuşmalar normalleşmeye başlıyor. Tüm bu veriler bizlere internet kullanımı konusunda çocuğumuza rehber olma zorunluluğunu kanıtlıyor. Peki, çocuğumuzun teknoloji ürünleri ile ilişkisinde denge kurmak için;
Teknolojinin ailece birlikte geçirilen zamanların ya da oyun saatlerinin yerini almasına izin vermeyin. Teknoloji kullanımı zamanını sınırlandırın. Youtube kids, çocuk köşesi gibi programlarla tabletini, bilgisayarını kullanmalarını sağlayın.
Oynadığı oyunlar ve dijital çevrimiçi konuşma programlarını inceleyin.